33

4/5

“Önemsiz şeyleri yineliyorum, bu sırada önemli olanlar yazılmamış kalıyor. İnsan asla her şeyi söylemeyi başaramıyor.”

Norveçli yazar Kjersti Skomsvold’dan daha önce Hızlandıkça Azalıyorum’u okumuştum, çok insanın sevdiği bu kitap bana nedense umduğum kadar nüfuz etmemişti. Kendisinin 33’ünü ise yine genel kanının aksine çok daha fazla beğendim açıkçası. Skomsvold yine karanlık, tekinsiz, epeyce depresif ama bu metin çok daha katmanlı, derinlikli ve zengin geldi bana.

Ve fakat zor. Bir tür iç monolog-bilinç akışı gibi yazılmış, üstelik de gerçek ile gerçeküstü arasında gidip geliyor, hangileri anlatıcımız K.’nın gerçek deneyimleri, hangileri hayal ettikleri, hangileri gerçekleşiyor, kafasının içinde miyiz dışında mı, okuduklarımıza güvenebilir miyiz, anlamak güç. Ama belki tam da burada yazarın şu cümlesini aktarmak iyi olur: “Ayağa kalkarken bütün bunlar henüz yalnızca kafamın içindeydi, yaşamda güvenilirlikten daha önemli bir şey var, o da düş gücü. Mutlu birkaç saniye boyunca, gerçekle yüzleşmeden önce.”

İsmini bilmediğimiz anlatıcımız K. 33 yaşında, akciğer nakli bekleyen bir kadın. Sorunlu öğrencilerin gittiği bir okulda matematik öğretmenliği yapıyor. Sevgilisi Ferdinand intihar etmiş fakat öteki taraftan buralarada müdahale etmeyi sürdürüyor, K.’yı yeni tanıştığı yazar Samuel ile yakınlaşmaya ve ondan bir çocuk yapmaya teşvik etmeye çalışıyor. Akciğer nakli olup olamayacağını, dolayısıyla yeryüzünde kaç günü kaldığını bile bilmeyen K., hem hayatla ilişkisini sürdürmeye hem de bu çocuk fikrini içine yerleştirmeye çalışıyor. Hikaye kabaca böyle, ancak Skomsvold’un anlatımı o kadar müphem ki, bu resmi çizmek kolay olmuyor. Zamanda ileri-geri yürürken, bir yandan da dediğim gibi gerçeklik ve hayal edilen arasında da gidip geliyoruz. Anlatıcımız çocuk üzerine düşündükçe kendi çocukluğuna, kendi travmalarına da gidiyor, bedeniyle ilişkisini didikliyor, iç sesi bize oldukça sert şeyler söylüyor.

Hüzünlü ama bir yandan da komik (çünkü insanın tüm iç konuşmalarında biraz sarkazm ve absürtlük vardır bence), ağır ama bir yandan da gündelik şeyler anlatan, epey güçlü bir metin bu bence. Arz ederim.

Bu konuda daha fazla şey
Kütüphanemdeki diğer Kjersti Skomsvold kitapları