Ne kadar nefis bir kitaptır bu yahu, 80 sayfalık şaheser resmen. Polonyalı yazar Kornel Filipowicz’in dilimize çevrilen ilk kitabı Bir Antikahramanın Hatıra Defteri; savaşa, kahramanlığa, ideallere, hayatta kalma güdümüze, ahlaka ve vicdana dair her şeyi ama her şeyi sorgulatan muazzam bir anlatı.
Anlatıcımız, ülkesi Naziler tarafından işgal edildikten sonra dikkat çekmeden savaş boyunca yaşamını sürdürmeyi başarmış biri. Bu “dikkat çekmeden” meselesi önemli, çok ince bir ipin üstünde yürüyor çünkü; bir taraf belirlemeden, bir iddia ortaya koymadan, sessiz, silik, sıradan bir hayat yaşamayı seçerek. İnsanların kahramanlık yapmak zorunda hissettiği bir dönemde kendinden bir antikahraman devşiriyor, çünkü tek derdi yaşamaya devam etmek. Nitekim kitabın sonlarında sorduğu şu soru önemli: “Peki, birinin benim isteyerek çok daha kısa bir süre yaşamayı kabullenmemi talep etmeye hakkı olduğunu düşünmesine ne demeli! Hangi hakla? Neyin adına?”
Neyin adına, sahi? Vatan adına mı? İlkeler, idealler, özgürlük adına mı? Devletler vatandaşlarından kendileri için ölmelerini bu kadar kolay nasıl talep edebiliyorlar? Hayatta kalmak için yapabileceklerimizin sınırı nedir? Mevzubahis yaşamaksa, ahlaki sınırı nerede çekmek gerekir?
İşgalden sağ çıkan anlatıcımız “dünyada var olan en değerli şey olan yaşamım için çok yüksek bir bedel ödememiştim” diyor, öyle mi sahiden?
Müthiş doğru sorular soran bir metin bu. II. Dünya Savaşı’ndan hep ya ahlaklı, idealist büyük kahramanları ya da gaddar, gözü dönmüş zalimlerin öykülerini okuduk; ilk defa böyle bir hikaye okuyorum, resmen vuruldum. Açıkçası anlatıcıyı sevmek pek mümkün değil, çünkü son derece oportünist ve hayatta kalmak için kaypaklık etmekten kaçınmayan, her tür zaaftan ve zayıflıktan nefret eden, kazanmaya programlanmış biri. Ama… Bir yandan da sorduğu sorular o kadar yerinde ki – tüm dünya kolektif bir deliliğin içinde birbirini öldürürken hangi ideal, hangi vatan, hangi dava uğruna hayattan vazgeçmeye değer?
İnsanın kafasını çok doğru yerlerden karıştıran bir küçük novella. Bayıldım kendisine.