Hmmm… Böyle başlayayım, zira duygum tam da bu; “hmmm”.
Hayatta insanın başına ne geliyorsa yüksek beklentilerden geliyor valla; biraz hayal kırıklığına uğramış hissettiğimi itiraf etmem lazım. Beklentimi yükselten hem okur yorumları, hem aldığı Pulitzer, hem de yazarın bizzat kendisi oldu. Roman boyunca bizi bir büyük gizemin varlığına ikna ediyor, gerilimi durmaksızın tırmandırıyor Diaz ancak sonunda öğrendiğimiz şey daha kitabın bitimine 150 sayfa varken tahmin ettiğimizden çok da farklı bir şey çıkmıyor maalesef.
Kısa bir ön bilgi; kitap dört ayrı kitaptan oluşuyor. İlk iki bölümde ne okuduğumuzu tam da anlayamıyoruz, üçüncü bölümde mesele biraz netleşmeye başlıyor. 1929 büyük buhranından kazançla çıkmış bir yatırımcı / spekülatörün öyküsünü okuyoruz. Ancak adamın hayatında bir büyük gizem var ve işte dört ayrı kitapla bunu çözmeye davet ediyor yazar bizi. Kitapların dili, olması gerektiği gibi birbirinden farklı, örneğin 1930larda yazılmış bir roman olarak sunulan ilk kitapta gerçekten o dönemin üslubunu bulmak mümkün, bunu beğendim. Hikayeyi dört kitap şeklinde anlatmak çok iyi fikir, kabul. Borsaya dair hiçbir bilgim olmamasına rağmen bu kısımları da sıkılmadan okudum, bu da güzel.
Ancak… Bir kere karakterlerin hepsi son derece tek boyutlu; gizemini çözmeye çalıştığımız kadın karakter de dahil olmak üzere üstelik. Hikayenin çözüldüğü son kısımdaki güncede çok başka bir şey bekledim, 300 sayfa boyunca anlamaya çalıştığımız kadını sonunda anlayacağımızı umdum, maalesef olmadı. Keza uzun üçüncü bölümün anlatıcısı genç kadına dair de çok az fikrimiz var. Dönemin politik meselelerine kitapta yer verilmiş ama o kadar sığ verilmiş ki metni derinleştirmedikleri gibi karakterleri daha da karton kılıyorlar bence, özellikle İtalyan anarşizmine dair kısımlar. Ve son olarak, yazarın dilini ziyadesiyle yavan buldum. İlk kitabı hariç tutuyorum, dediğim gibi o bilerek öyle yazılmış ama gerisinde de şöyle akılda kalıcı tek bir ifade yoktu maalesef.
Kitabın sürükleyiciliğine hiçbir lafım yok, ama sürüklenip vardığımız yer öngördüğümüz yer olunca işin tadı çok kaçıyor bence. Maalesef beklentimin çok altında kaldı, üzgünüm.