“Her neyse. Kavgalardan, yaylım ateşlerinden, boşanmalardan, bir cinayetten, uykusuzluktan, tokatlar ve diz çökmelerden kurtulup hayatta kalmayı başardım. Gözlerimin önünde bir askerî geçit töreni gibi ortaya çıkan bu çürümeyi de atlatacağım. Bu arada tüm evlerin ikinci odalarındaki iyiyi bulmaya çalışmalıyım yalnızca.”
Hayatta açık ara en sevdiğim yönetmen olan Paolo Sorrentino’nun romanlarından birinin Türkçeye çevrildiğini öğrenince heyecandan delirdiğimden kitabı edinir edinmez başladım. Muazzam bir bölümle açılıyor kitap: öfkeli bir “katlanamadığım şeyler” tiradı. Zaten o ilk bölümden kalbimi bırakıverdim.
Yaşlı bir rock yıldızı olan Tony Pagoda hayatını anlatıyor, biz eşlik ediyoruz. Mevzubahis Tony Pagoda’yı okurken elimde olmadan durmaksızın gözümün önüne Sorrentino’nun favori aktörü olan, bir sürü filminde oynattığı Toni Servillo geldi durdu, nitekim kitabın sonundaki teşekkür bölümünde Servillo’ya “Tony Pagoda’nın yaratılış sürecini yönettiği için” teşekkürlerini sunuyor yazar, yani aslında bu kitapta da onu oynatmış, nefis!
Çok tuhaf bir tip bu Tony Pagoda, kendisini sevmek de sevmemek de çok zor. Bencil, bağımlı, kaprisli, zor biri ama bir yandan da hüzünlü, komik, dürüst ve sahici. Sorrentino’nun en sevdiğim iki filmi olan La Grande Bellezza ve Youth’un bir karışımı gibi bir hikaye bu; güzelliğe ve yaşlanmaya takık bir adamın başından geçenler aslında okuduklarımız. Dolayısıyla beni ziyadesiyle tavladı, sanki yer yer kendimi filmlerden birinin içinde gibi hissettim. Bir de (tabii ki) o kadar komik ki ya. Spoiler olmasın ama Tony “doğum günü unutulunca çok kızan kuzen”ini anlatmaya başladığı yere gelince lütfen dikkat kesilin, inanılmaz bir hikaye okuyacaksınız.
Bir tek derdim var, çeviri. Yazarın dilinin epey oyuncaklı olduğu ve bunun çevirilmesi zor bir metin olduğu muhakkak ancak sahiden epeyce sorunlu bir çeviri bu. Bazı cümleler hiç anlaşılmıyor, yazarın -sezdiğim kadarıyla- gayet net bir üslubu var ama çeviride tamamen kaybolmuş o dil lezzeti. Eğer ikinci baskı yaparsa baştan aşağı gözden geçirilmesi çok iyi olur, çünkü bu absürt, grotesk şölen daha çok okunsun çok isterim.
Canım Sorrentino’cuğum.