“Bildiğim kadarıyla bugüne dek önsözle ilgili bir teori ortaya koyan olmadı. Bu ihmalden ötürü kaygılanacak değiliz, ne de olsa hepimiz az çok onun ne olduğunu biliyoruz. Önsöz, üzücü çoğunlukta, sofra başı hitabetiyle kasvetli övgünameler arasında gidip gelir; içinde bolca, sorumsuzca boca edilmiş abartı bulunur, kuşkucu okuma bunları türün geleneği olarak kabul eder.”
Borges’in dilimize çevrilmiş eserleri içinde okumadığım tek kitabıydı Önsözler Kitabı, zaten de çok yeni yayımlandı. Borges semineri öncesi kendisiyle biraz daha hemhal olayım diyerek alıverdim elime. Hayatta sevdiğim önsöz çok azdır, hatta genelde sinir olurum önsözlere, zira kimisi kitabın tüm sırrını fâş eder, heveslendireceğine heves kaçırır filan, o nedenle önsözlerden müteşekkil bu kitaba karşı ne hissedeceğime dair endişelerim vardı, ama tabii ki Borgesciğim yine üzmedi. Yukarıdaki tatlı alıntı da kitabın önsözünden, Borges’in koyduğu ismiyle; “Önsözlerin Önsözü.” ❤️
Kitap, kendisinin kimi eserler için yazdığı önsözlerin bir derlemesi. Aralarında okuduğum kitaplar da (Kafka-Dönüşüm, Adolfo Bioy Casares-Morel’in Buluşu, Shakespeare-Macbeth vd.) vardı, tamamını okumadığım ama özellikle son dönemde Arjantin edebiyatı çalıştığım için ziyadesiyle haşır neşir olduğum metinler de (Arjantin edebiyatının iki büyük kurucu metni mesela: Jose Hernandez-Martin Fierro, Domingo Sarmiento-Facundo) vardı. Ve tabii hiç okumadıklarım, insan hiç okumadığı kitaplara yazılmış önsözlerden bile haz alabiliyormuş, onu anladım.
Her Borges okuyuşumda olduğu gibi yine bir sürü şey öğrendim, bir sürü başka kitaba açılan yollar keşfettim, bazen zorlandım, bazen gülümsedim. (Gülümsediğim yerlere bir örnek: Grünberg’in Yahudi Ozan’ına yazdığı ön sözü “Grünberg ve okurlarına tebriklerimle” diye bitirmesi, ne tatlı, ne incelikli bir cümle!)
Kendisinin, Macbeth için yazdığı önsözde eseri didiklemeye başlamadan önce söyledikleriyle bitireyim, zira nefis bence: “Art happens (Sanat oluverir) diye belirtiyor Whistler, fakat neticede eserin gizemli estetiğini asla çözemediğimizin farkında olmakla, bu estetiği imkanlı hale getiren etkenlerin incelenmesi çelişkili bir durum değil.”