Otopsim

2/5

Valla daha çok okudukça daha az seviyorum Fournier’yi maalesef. Halbuki Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam ve Kuzeyli Annem’le başlayan yolculuğumuz ne kadar umut vaat ediyordu, yaklaşacağımıza uzaklaşır olduk. Kendisinden okuduğum altıncı kitap olan Otopsim; Dul ve Bekleyecek Vaktim Kalmadı Artık kadar sinirimi bozmadı ama sevdiğimi de söyleyemeyeceğim.

Kendi ölümünü hayal ediyor bu kitapta yazar ve otopsi masasında yatan cesedine ses veriyor. Bu nedenle kurmacası en baskın eserlerinden biri diyebiliriz aslında, kendisine otopsi yapan genç bir tıp öğrencisi kadın hayal ediyor ve onu da hikayeye katıyor, kadın cesedini kurcalıyor, o da hem kadının kendisine yaptıklarını anlatıyor, hem de geçmişe gidip aklına gelenleri sıralıyor.

Sanırım Fournier’de sevmediğim şey durmadan ama durmadan kendinden bahsetmesi. İnsan bir yaşa gelince artık kendinden sıkılmaz mı ya? Sürekli bir ben, ben, ben. Açıkçası düpedüz narsist olduğunu düşünmeye başladım kendisinin (ki zaten “Sessizliğe Mahkum” bölümünün girişi de bu açıdan bir itiraf gibi), başkalarını anlatıyor gibi yaparken bile sadece kendisini anlatıyor aslında ve mesela çok aşık olduğu Sylvie’yi ve ona ettiği kötülükleri anlatırken aktardığı üzüntüsüne de bir türlü ikna olamıyorum. Mesele mevzuya alaycı bir yerden yaklaşması değil, kara mizahla da şükür hiçbir derdim yok ama bana ziyadesiyle empati yoksunu geliyor Fournier, mizahla da bunu örtmeye çalışıyor gibi hissediyorum ve hoşlanmıyorum bu duygudan.

“Mizah benim için, kontrollü bir kaçış yolu, bir ağrı kesici, dayanılmaz olana meydan okuma, sol gösterip sağ vurma, iki tarafı keskin bir bıçak, bir deterjandı. Tıpkı termoliz gibi temizliyor, pislikleri yakıyor, lekeleri, önyargıları, kinleri ve buruklukları siliyor” diye yazıyor kendisi bu kitapta, bu söylediğini gayet iyi anlıyorum ama o “her şeyle alay eden edebiyatın cesur adamı” imajından da olması gerekenden daha fazla haz aldığını seziyorum ve bu da bana sorunlu geliyor.

Buna takılmayayım dersem de, kitapta bunun ötesinde bir şey yok maalesef. Birkaç küçük tatlı anekdot dışında ilginç bir tarafı da, derinliği de olmayan bir metin bence. Yine olmadı valla, üzgünüm.

Bu konuda daha fazla şey
Kütüphanemdeki diğer Jean-Louis Fournier kitapları

Dul

2/5
4/5

Henüz Okunmadı

/5

Henüz Okunmadı

/5

Henüz Okunmadı

/5