“Bu (heteronimler), basitçe dramatik bir mizacın aşırıya kaçmasının sonucudur. Benim dramalarım, aksiyon dolu perdelere bölünmek yerine, ruhlara bölünüyor. Görünüşte şaşırtıcı olan bu olgunun özü budur.”
Memleketimizde Pessoa çalışan şahane isimler var, bu kitabı okuyunca bir kez daha anladım. Yıllar önce Işık Ergüden’in hazırladığı “Pessoa, Pessoa’yı Anlatıyor”u okuyup çok etkilenmiştim, Selahattin Özpalabıyıklar’ın hazırladığı “Pessoa:Personæ – Şiir, Öykü, Mektup” da yine benzer şekilde nitelikli ve lezzetli bir eser.
“Fernando Pessoa sadece şiir ve düzyazı değil, birbirlerinin çalışmalarını destekleyen, eleştiren, bütünüyle ete kemiğe bürünmüş dışkimlikler de yaratmış, her birine ayrı bir ses vermiştir. Pessoa : Personæ her birinin kendi yaşamı, felsefesi ve poetikası olan bu dışkimliklerin soluklandığı sokaklarda bir flâneur gibi dolaşmaya çıkarıyor okuru” diyor arka kapakta, tam da bu duyguyla gezindim sayfalar arasında. Pessoa’nın öne çıkan her bir heteronimi (Alexandre Search, Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Alvaro de Campos) ve Pessoa’nın kendi adıyla yayınladıkları için ayrı birer bölüm hazırlamış Özpalabıyıklar ve her birinden türlü eserler seçmiş. Böyle bir arada okuyunca hepsinin nasıl birbirinden farklı olduğunu daha net görüyor insan. Hem farklarını ve çoğulluklarını, hem de arkalarında onları birleştiren tekilliği – ki Pessoa’nın sihri tam da bu ikilikte yatıyor bence.
Kitap, Pessoa’nın Adolfo Casais Monteiro’ya yazdığı ve tüm heteronimlerinin ortaya çıkış öykülerini anlattığı meşhur mektupla açılıyor. Bu mektubu kaçıncı kez okuyorum bilmiyorum ama her karşılaştığımda okumaktan vazgeçmeyeceğim sanırım, Pessoa’yı anlamak için çok temel bir metin çünkü. Bu girizgahın ardından da bahsettiğim heteronimlerin seçilmiş metinlerine geçiyoruz. Bu arada tüm metinlerin İngilizce ve Portekizce orijinallerinin de kitapta yer aldığını belirteyim.
Ve Pessoa’nın kendi adıyla yazdığı, çok sevdiğim Otopsikografi adlı şiirinden birkaç dizeyle bitireyim:
“Üçkağıtçının biridir şair.
O kadar iyidir ki bu işte
Acı çekiyormuş gibidir
Gerçekten acı çekerken bile.”
❤️