Şeytan Tangosu

4/5

László Krasznahorkai’nin kült kitabı Şeytan Tangosu’nu daha evvel okumaya başlayıp bir türlü içine girememiş, tekrar denemek üzere kenara ayırmıştım aylar önce. Bu sefer oldu. Öncelikle hiç kolay bir metin olmadığını söyleyeyim: sayfalar boyunca süren paragraflar, noktasız cümleler, zamanın neredeyse akmadığı o yoğun, tekinsiz, tuhaf, kasvetli atmosfer… Ama romanın büyüsü tam da bu zorluğundan geliyor sanki; yavaşlığının içinde kendine has, acayip bir ritmi var.

Macaristan kırsalında, çöküşün eşiğinde bir kolektifteyiz. Her şey terk edilmiş gibi: toprak çamur içinde, evler rutubet kokuyor, insanlar yorgun, hayaller yarım. Günlerden bir gün, uzun zaman önce ortadan kaybolan Irimiás’ın geri döneceği söylentisi yayılıyor ve bu haber o ölmekte olan dünyaya bir hareket, bir kurtuluş umudu getiriyor.

Krasznahorkai’nin dili çok acayip – sanki bir karakterin zihninde dönüp duran düşünceleri takip ediyoruz gibi; kendi içinde mantıklı gözüken ama delilik sınırına sürekli gidip gelen cümleler okuyoruz. Her an tuhaf, rahatsız edici, tekinsiz bir şeyle karşılaşma riskimiz var, o nedenle insan bu iç monologların arasında dolaşırken bazen kayboluyor, aynı cümleyi birkaç kez okuma ihtiyacı hissediyor. Ama öyle garip bir yoğunluğu var ki anlatının, insanı avucunun içine alıveriyor resmen.

Yazar zamanı hem ileri hem geri sarıyor, aynı olayı farklı karakterlerin gözünden görüyoruz. Bu tekrarlarla aslında okura “ne anlattığıma değil, nasıl anlattığıma bak” diyor gibi yazar. Bu oyunlu dil de Irimiás karakterinin karizmasıyla birleşince neredeyse kutsal bir anlatıya dönüşüyor, insanlar kendi kurtarıcılarını yaratıp sonra ona tutsak oluyorlar.

Tabii tüm bunlar olurken arkada sosyalizmin çöküşünü, bireyin çaresizliğini, yaşanan kolektif hayal kırıklığını da anlatıyor yazar ama asla didaktikleşmeden, bol bol semboller ve metaforlar kullanarak aktarıyor meselesini.

Ezcümle: Şeytan Tangosu öyle kolayca okunacak bir roman değil ama o kadar atmosferik ki insan o çamurlu, ıslak, tuhaf “site”nin içine girdi mi kolayca çıkamıyor. Ben çok sevdim. Ama yineliyorum, muhakkak sakin kafayla okuyunuz.

Bu konuda daha fazla şey
Kütüphanemdeki diğer László Krasznahorkai kitapları

Henüz Okunmadı

/5

Henüz Okunmadı

/5